Friday, May 29, 2015

KOZA GENÇ TASARIMCILAR YARIŞMASI 2015

Her yıl onlarca heyacanlı tasarım öğrencisine muhteşem bir platform sağlayan "Koza Genç Tasarımcılar Yarışması" bu yıl dev bir prodüksiyonla oldukça etkili bir final defilesi gerçekleştirdi.





10 genç finalistin, profesyonel tasarımcıların koçluğu eşliğinde hazırladıkları, birbirinden özgün kapsül koleksiyonlar moda dünyamız için oldukça heyecan vericiydi.




Her yarışmada olduğu gibi bu seferde üç tasarımcı ödüllendirildi fakat diğer yedi tasarımcıda böylesi titizlikle değerlendirilen yarışmada finale kalarak oldukça güzel bir başlangıca imza attılar diye düşünüyorum.






İlk üç finalistin isimleri;

1. Merve Odabaşı Doğu
2. Arzu Baykar
3. Eren Tureli

Genç arkadaşları tekrar tebrik ediyor ve nice başarılarla dolu bir iş hayatı diliyorum.






 Yukardaki tasarımlar, yarışmanın birincisi olan Merve'nin "Yorgan" adlı kapsül koleksiyonuna ait parçalar.

A'dan Z'ye çok beğendiğim bir organizasyondu, emeği geçen herkesi tek tek kutlarım. 

Bu özel gecede iş, sanat, moda, perakende ve tasarım dünyasından onlarca davetli vardı. Şu an bu isimleri tek tek sayamam ama en sevdiğim tasarımcı ve sektörden arkadaşlarım ordaydı o yüzden ben her anlamda mutlu oldum. 






Ben ve MBWFİ tasarımcılarından arkadaşım Emre Erdemoğlu ile after party'de oldukça eğlendik.




İMA öğrencilerimizden, genç ve başarılı moda blog yazarı Özden Sezer benim davetteki partnerimdi. 



İHKİB'den sevgili arkadaşım Burçin Özer'in  özel daveti ve ilgisi için kendisine burdan tekrar teşekkür ederim. 




Defileyi Türk tasarımcıları arasında duruşu ve çizgisi ile hayran olduğum Çiğdem Akın ile birlikte izledik. Grubumuzun diğer üyesi ise asi ve cool karakter Kerem Rachkov'du.




Benim bu akşam ki kombinasyon tercihlerim;

Pantalon ve Ceket; Fabrika 
Gömlek    ; COS
Ayakkabı  ; Zara
El çantam ; Stamerra 




Keyifli bir haftasonu diliyerek veda ediyorum hepinize.

Sevgiler,

Ümit TEMURÇİN



Friday, May 15, 2015

DÜĞÜN VE ŞIK DAVETLER İÇİN KOMBİNASYON ÖNERİM

Sezon bahar olunca düğün, davet ve bir çok organizasyon için sıkı bir koşuşturma yaşıyoruz.

Geçen hafta pazar günü bir arkadaşımın düğününe giderken ne giysem nasıl bir dokunuş yapsam diye gardırobumun altını üstüne getirdim yine.




Kombinasyonumda bir farklılık yapmazsam olmaz ya :-)) kendi kendime kızdığım noktalardan biridir bu durum çünkü her seferinde bu tarz takıntılarımla yüzleşiyorum.






Klasik bir takım giy, beyaz gömlek, kravat yada papyon tak ve herkes gibi eğlen değil mi? 
Yok olmaz, Ümit Efendi illaki bir özel dokunuş yapacak!






Herneyse lafı daha fazla uzatmadan yaptığım kombinasyonu paylaşayım da sonrası olmuş mu olmamış mı siz bir karar verin...






Pötikare ceketimdeki deri detayı, deri papyonumla destekledim ve mendil yeri pırlanta bir taş ile şık bir dokunuş yapmaya çalıştım. 






O gece beni gören arkadaşlarım beğendi, peki ya SİZ ?






Fotoğraflarımı çeken sanatçı arkadaşım Ufuk Altunkaş'a bir kez daha  teşekkür  ediyorum çünkü mini bir  toplantımız sonrası hesapta olmayan bu çekimi yaptık. Artı gardıropta kıyafetlerimi denerken beni büyük bir sabırla bekledi:-)) 

Bu tarz ani gelişen çekimlerin yansıması da çok keyifli oluyormuş, onu anladım.

Herkese iyi bir haftasonu dilerim. 

Sevgiler,

Ümit TEMURÇİN



Monday, May 4, 2015

İŞ ADAMI DEVRİM CELAL KARS İÇİN ANDORRA PRENSLİĞİ’Nİ KOŞACAK



Devrim Celal 25-28 Haziran tarihleri arasında Doğu Pirene Sıradağları’nda  gerçekleşecek Andora Ultra Maratonu’nda, hiç durmadan 112 km koşarak Prensliğin etrafında tam bir daire çizecek. Celal, bu yarışı koşarak Türkiye’nin Kars-Iğdır bölgesinde doğayı ve yaban hayatı koruma projeleri yürüten KuzeyDoğa Derneği’nin çalışmaları için farkındalık yaratmayı ve bugün itibariyle başlatacağı bağış kampanyası ile dernek için kaynak sağlamayı hedefliyor.




    
Bugüne kadar dünyanın farklı coğrafyalarında insanın fiziksel ve zihinsel sınırlarını zorlayan, aralarında 250 km’lik dört çöl yarışının (4Deserts Challenge) da bulunduğu sayısız ultra maratonu tamamlamış olan iş adamı Devrim Celal, bir sonraki yarış için rotasını İspanya ile Fransa arasında Doğu Pirene Sıradağları arasında kurulu Andorra Prensliği’ne çevirdi.



Andorra Ultra yarışının 112 km’lik Mitic parkurunu hiç durmadan koşacak olan Celal, bitiş çizgisine vardığı noktada prensliğin en yüksek tepesi olan 2942m’lik Comapedrosa zirvesini ziyaret etmiş ve ülkenin etrafında tam bir daire çizmiş olacak.

Bugüne kadar koştuğu her yarışta amacına ve çalışmalarına inandığı organizasyonlar için çeşitli kampanyalar yürütmüş olan Celal, Andorra Ultra’da “insanların, doğanın korunmasından en az yaban hayat kadar fayda sağladıkları bir dünya” vizyonu ile hareket eden KuzeyDoğa Derneği’nin doğa koruma, ekolojik araştırma ve yaban hayatı rehabilitasyon projelerini desteklemek üzere kaynak yaratmayı amaçlıyor.





Celal, Dünyanın En Zorlu Yüksek İrtifa Ultra Maratonu İçin Hazır

26 Haziran Cuma gece yarısı Ordino şehir merkezinde başlayacak yarışa katılacak iş adamı Devrim Celal, dolunayın aydınlattığı Doğu Pirene Sıradağları’nda iki adet oldukça güvenli kayalık bölgeyi teknik geçiş ile katedecek, parkurun 30 derecelik eğime sahip en dik yokuşunu (3km’de 882m yüksekliğe) tırmanarak ülkenin en yüksek tepesi Comapedrosa’ya ulaşacak ve Mergineda Köprüsü ile Coll del Boumort arasındaki rotada 8,5 km ile yarışın en uzun tırmanışı 18 derecelik eğimde 882m yükselerek tamamlayacak. Üzerinde atletler için 10 adet yardım istasyonu kurulacak zorlu Mitic parkuru, deniz seviyesinden ortalama 2,048m yüksekliğe sahip.

KuzeyDoğa İçin Andorra’nın Etrafında Hiç Durmadan 112 km Koşacak

Yiyeceği ve içeceği herşeyi sırtında taşıyarak, her biri 250 km uzunluğunda 4 zorlu çöl maratonunu tamamlamış dünyadaki 13. kişi olan Devrim Celal, koştuğu her yarışta çalışmalarına inandığı bir dernek için fayda sağlayacak kampanyalar yürütmüş. Celal, 25-28 Haziran tarihleri arasında koşacağı Andorra Ultra yarışında, Kars-Iğdır-Ardahan-Ağrı serhat illerimizde doğal hayatı koruma, ekolojik araştırma ve yaban hayatı rehabililitasyon çalışmaları yürüten KuzeyDoğa Derneği için kaynak sağlamayı amaçlıyor.

Bugüne kadar, Orman ve Su İşleri Bakanlığı başta olmak üzere her seviyede ilgili resmi kurum ve kuruluşla işbirliği içinde Sarıkamış-Posof arasında 162 km uzunluğunda ve 28,000 hektar büyüklüğünde bir alanın “Muhafaza Ormanı” ve Türkiye’nin ilk yaban hayat koridoru ilan edilmesini sağlamış, halihazırda koridor boyunca yaban hayatı koruma ve araştırma çalışmaları yapmakta olan, Kafkas Üniversitesi işbirliği ile “Kars Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi”nin kurulmasında büyük emeği geçmiş ve yine bölgede sayısız  çok değerli doğa koruma projeleri yürüten KuzeyDoğa Derneği’ni yakından takip eden Celal, Andorra Ultra yarışı kapsamında başlattığı iletişim ve bağış kampanyaları ile Türkiye’nin geleceği için derneğin projelerine katlı sağlamayı hedefliyor.

Bu sene ilk kez Andorra Ultra maratonunu koşacak olan Celal yarış ve bağış kampanyası ile  ilgili şöyle konuştu: “Andorra Ultra, doğal güzellikleri yanında parkur üzerinde hızla katedilmesi gereken iniş çıkışları ile teknik olarak oldukça zorlu bir yarış. Dünyanın farklı ülkelerinden gelecek sporcularla bu deneyimi paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bir diğer yandan bu yarışı koşmaktaki amacım çalışmalarına büyük değer verdiğim KuzeyDoğa Derneği’nin projeleri ile ilgili farkındalık yaratmak. KuzeyDoğa, özellikle Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde Türkiye için, doğayı korumak ve yaban hayatı rehabilite etmek adına takdir edilecek işler yapıyor. Biz koştuğumuz yarışlarda herşeyi aynen bulduğumuz gibi bırakma prensibi ile hareket ediyoruz. Örneğin geçtiğimiz patikalardan hatıra olsun diye bir taş bile almamız veya bir saç teli bile bırakmamız yasak. KuzeyDoğa işte bu hassasiyetle çalışan ve bu bilinci faaliyet gösterdiği bölgelerde aşılayan bir organizasyon. Daha güzel bir Türkiye için bu bilincin yaygınlaşması lazım. Ben de bu nedenle KuzeyDoğa’ya destek olmak istiyorum ve herkesi kampanyamıza destek olmaya çağırıyorum.”
34 farklı ülkeden atletlerin katılım ile Andorra Prensliği’nde gerçekleşecek yarışlarla ilgili heyecanını dile getiren Andorra Ultra Direktörü Gerard Martines, ‘Ülkemizin dağlarını keşfetmek için dünyanın çok farklı bölgelerinden Andorra’ya gelen atletleri ağırlamak bizim için bir onur” dedi.

Destek Olmak Çok Kolay

Andorra Ultra antremanlarına hızla devam eden Celal, yarış kapsamında KuzeyDoğa derneği için başlattığı bilinçlendirme ve kaynak geliştirme kampanyasına destek olmanın çok kolay olduğunu ifade etti.

“Gündemimizi çok meşgul etmese de Türkiye’de güzel şeyler oluyor. Toplum olarak bir dönüşüm geçiriyoruz. Artık doğanın hayatımıza kattığı değeri daha iyi biliyoruz ve yaşamak istediğimiz geleceği hayal ederken üzerimize düşenler konusunda daha bilinçliyiz. Bu anlamda ayağı yere basan ve sonuç veren projeler duyduğumuz zaman destek oluyoruz, olmalıyız da. Hiç bir destek küçük değildir. İsterseniz kampanyadan ve KuzeyDoğa’dan bir arkadaşınıza bahsederek destek olun, isterseniz Andorra Ultra km’lerine sponsor olun.”

28 Haziran’da Andorra Ultra bitiş çizgisinde son bulacak kampanyaya destek vermek için, The New York Times, CNN ve Bloomberg gibi prestijli haber ağlarının başarılı kaynak yaratma kampanyalarını sayfalarına taşıdığı GoFundMe sitesi ilgili sayfasını ziyaret ederek kolaylıkla bağışta bulunabilirsiniz: http://www.gofundme.com/turkeyswildlife Site üzerinden yapılan bağışlar direkt derneğe aktarıldığından, Andorra Ultra kampanyasına destek verecek kişi ve kurumların bağış açıklaması olarak “Andorra km sponsoru” yazmaları önemli. Her 100TL bağışın Andorra Ultra parkurunun 1 km sponsorluğuna eşit olduğu kampanyada destek verenler için çeşitli doğa yürüyüşü malzemelerinden, kişiselleştirilmiş Andorra Ultra hatıralarına çok özel bir takım hediyeler de düşünüldü.








DEVRİM CELAL HAKKINDA

1970 doğumlu Kıbrıslı iş adamı.  Yale Üniversitesi’nden MBA derecesini aldıktan sonra A.T. Kearney, Sapient Nitro ve Lansdowne Corporate Finance’de dijital stratejiden kurumsal finansa farklı konularda uzun süre yöneticilik yaptı. 2003’te Kıbrıs’a taşınana kadar düzenli olarak Londra, İstanbul ve San Diego maratonlarını koşmuş olan Devrim, bu tarihten sonra 42 km artık kendi için yeterli olmadığından, bu hobisini 50km’den başlayan ultra-maratonlara katılarak bir sonraki seviyeye taşımaya karar verdi. Her biri 250 km olan ve dünyanın en zorlu coğrafyaları olarak da bilinen Şili’de Atakama, Çin’de Gobi, Mısır’da Sahara çöllerini ve Antartika’yı koştu. 9 ay, 1000 km sonra 2011’de dünyada 4 Çöl Yarışını (4 Deserts Challenge) art arda tamamlamış 13. insan olarak kayıtlara geçti.






KUZEYDOĞA DERNEĞİ HAKKINDA

KuzeyDoğa Derneği, Doç.Dr. Çağan H. Şekercioğlu’nun 2003 yılında başlattığı “Kars-Iğdır Biyolojik Çeşitlilik Projesi’nin” devamı olarak 2008 Ocak ayında Kars’ta kurulmuştur. Dernek, canlı soylarının tükenmediği, doğal döngü çöküşlerinin engellendiği ve insanların, doğanın korunmasından en az yaban hayat kadar fayda sağladıkları bir dünya vizyonu ile çalışmalarını yürütmektedir. Bu kapsamda KuzeyDoğa; toplum temelli doğa koruma projelerinin çoğaltılması, biyolojik çeşitliliğin korunmasında yerel halk ve özel sektörün bilinçlendirilmesi ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik araştırma ve çalışmalar yürütmektedir. Korunmayan önemli doğal alanların resmi olarak korunmasının sağlanması, Aras Nehri Kuş Cenneti’nin kurtarılması, doğa koruma eğitimleri, sulakalan restorasyonu projeleri, yaban hayatı kurtarma ve rehabilitasyon çalışmaları, Türkiye’nin ilk yaban hayat koridorunun oluşturulması, büyük etoburlar, sulakalanlar ve yerel bitkiler konularında bilimsel araştırma ve doğa turizminin (özellikle kuş gözlem turizmi) geliştirilmesi yoluyla yörede gelir getirici faaliyetlerin çeşitlendirilmesi derneğin en önemli projelerdir.

ANDORRA ULTRA HAKKINDA

Andorra Ultra yüksek irtifa maratonu bu sene de Haziran ayının son haftasonu, 25-28 Haziran tarihleri arasında, Andorra Prensliği’nde gerçekleştirilecek. Dört gün boyunca, dört önemli yüksek irtifa maratonuna ev sahipliği yapacak Andorra Ultra’da koşulacak yarışlar sırasıyla şöyle: Ronda dels Cims yarışı (170 km, 13,500m D+), Mitic yarışı (112 km, 9,700m D+), Celestrail yarışı (83 km, 5,000m D+) and Marató dels Cims yarışı (42,5 km, 3,000m D+). Ayrıca Andorra’nın büyüleyici yaban hayatını gözlemlemek ve etkinlikte yer almak isteyen ziyaretçiler için, denizden 750m yükseklikte daha yavaş tempolu ve 10 km uzunluğunda Solidaritrail yarışı, herkesin katılımına açık olarak düzenlenecektir. 34 ülkeden bir çok atletin katıldığı Andorra Ultra maratonu, rotaları üzerinde çok hızlı değişen yükseklik farkları ve tehlikeli patikaları ile kendi kategorisinin en zorlu yarışlarındandır.

İLETİŞİM:

Rana BABAÇ          rana.babac@brandcritique.com     +90 537 916 5610 







Sunday, May 3, 2015

ZPSM'de THE PHANTOM OF THE OPERA için SON 2 HAFTA


Efsanevi müzikallerden The Phantom of the Opera'yı İstanbul Zorlu Performans Sanatları Merkezinde  izlemek için son 2 hafta. 





Yıllar önce sadece cd ve dvd'ler izleme şansı yakalayabildiğimiz bu muhteşem müzikali  ZPSM'de canlı izleme şansı elde ettim ve bir kez daha hayran kaldım. Hangi noktalara hayran kaldığımı yazımın sonunda madde madde sıralayarak, sizleri bilgilendirmek isterim.






Türkçesi "Operadaki Hayalet" olan müzikali izlemediyseniz, elinizi çabuk tutun çünkü 7 nisan ve 17 Mayıs'da son iki gösterimi yapıp Dünya turnesine devam edecekler. 

40 ülkede, 110 şehirde 65 binin üzerinde performans gösteren eser 80 milyon izleyiciyle buluşmuş bugüne kadar. 

24 tırla taşınan 160 tonluk dekor, 22 sahne değişimi ve 230 farklı kostüm ile dev bir prodüksiyon olduğunu hissettiriyor. 






Kostümleri, özel ilgim ve profesyonel kimliğim dolayısıyla ekstra mercek altına aldım. Her biri büyük titizlikle hazırlanan kostümler renk ve detaylı el işçilği ile oldukça göz dolduruyor. Fotoğraftaki kostümün 35 kg olduğunu söylesem inanırmısınız? Evet evet aynen öyle, oyuncuların hiçde öyle bildiğimiz gibi kolay bir hayatları olmadığını burdan da çıkarabilirsiniz. 






Müzikalin en etkileyici sahnelerinden olan "Journey" için 281 mum, 250 kg kuru buz ve 10 adet sis makinesi kullanılıyor. Tek solukta izleyeceğiniz sahneyi,  unutamayağınız bir görsel show olarak hafızanıza kazıyacağınıza eminim. 






Diğer etkili bir sahne ise, üzerinde 6.000 kristal bulunan 1 tonluk avizenin düşüşü sizi koltuğunuzdan bir anlığına  sıçratabilir.

Eseri seyrederken bir çok şarkı ve müziği ezbere bildiğinizi görecek ve içinizden eşlik edeceksiniz. 

Ülkemizde oldukça yoğun ilgi gören eseri ZPSM 'nin ihtişamlı salonunda izlemek ise büyük bir keyif. Aşağıdaki fotoğraftanda göreceğiniz üzere Hug Jackman bile bu ihtişamlı sahne ve salondan etkilenmiş ki böyle bir fotoğraf çektirmiş. 





Değerli oyuncularımızdan  Emre Kınay'da oyunun gala gösterimini bizimle birlikte izleyenler arasındaydı. 





Takviminizi bir an önce kontrol edin ve  zamanınız müsait ise en kısa zamanda bir bilet edinin yoksa çok geç kalabilirsiniz.

Ümit Temurçin yani ben deniz ile, kültür ve sanat paylaşımlarım artık daha sık sizlerle olacak, takipte kalın.

Hayat paylaştıkça güzel diyerek sizlere bu seferlik veda ediyorum.